Donald Trump, 2016 yılında yapılan ‘BAŞKANLIK’ seçiminde yarışını önde bitirerek ABD Başkanı seçildi.
ABD’li seçmenlere, seçim sürecinde birçok söz verdi. Bu sözlerden birisi de; ‘Ortadoğu’daki ABD askerlerini geri çekmekti’. Bu konuda, Amerikan kamuoyuna ‘’Ortadoğu’nun tam bir bataklık olduğunu ve hükümetin buraya ayırdığı trilyonlarca doları ABD içinde harcamasından yana olduğunu’’ söyleyen Trump, başkanlık koltuğuna oturduktan sonra sözünü yerine getiremedi.
Trump’ın Ortadoğu konusunda verdiği bu sözü yerine getirememesinde Yahudi Lobisi’nin ve Pentagon’un büyük etkisinin olduğu biliniyor.
Bilindiği üzere, 2018 yılı Aralık ayında Trump ‘bütün ABD askerlerinin Suriye’den çekilmesini’ emretmiş, bu açıklamadan sonra da, Savunma Bakanı Jim Mattis ve IŞİD’le mücadele konusundaki özel temsilcisi Brett McGurk‘ün istifa etmişti.
Ortadoğu, özellikle Suriye konusunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile daha önce yaptığı görüşmelerde de Trump, ABD askerlerinin çekileceği yönünde beyanlarda bulunmuş fakat ABD yönetiminde bulunan güçler tarafından yapılan ağır ithamlar ve baskılar sonucunda daha önce söylediklerinin tam tersi yönünde açıklamalarda bulunmuştu.
ABD Başkanı olarak dış siyaset konularında sürekli çelişkili açıklamalarda bulunan Trump, bu tutumuyla diğer dünya devletleri nezdinde ABD’nin ciddiyetsiz bir devlet izlenimi vererek itibar kaybetmesine neden olmaya devam ediyor.
Bir bakıyorsunuz, 80 milyon insanın yaşadığı Türkiye’yi ‘’ekonominizi çökertirim’’ diye tehdit ediyor; bir bakıyorsunuz ‘Türkiye’ye övgüler yağdırıyor’. Göreve geldiğinden bugüne, iktidar olup, muktedir olamamanın tüm sendromlarını sergiliyor..
Gelinen noktada; yaklaşan ABD seçimleri de Trump’ı bir önceki seçimde verdiği sözleri yerine getirmeye zorluyor. “ABD Ortadoğu’da çatışma ve siyaset için 8 trilyon dolar harcadı. Binlerce büyük askerimiz öldü ya da yaralandı. Bunun yanında milyonlarca insan da yaşamını yitirdi. Ortadoğu’ya gitmek, ülke tarihimizde alınan en kötü karardı” diyerek, ABD kamuoyuna mesaj vermesi bunu gösteriyor. Bununla da yetinmiyor, Irak’ın işgali konusunda ‘’Kitle imha silahlarına yönelik yanlış ve kanıtlanmamış delillerle savaşa girdik. Ortada bir şey yoktu’’ sözleriyle; ABD’nin uydurma gerekçelerle Ortadoğu’da bulunduğunu itiraf ediyor ve ABD seçmenine ‘gerekçesiz olarak bulundukları Ortadoğu’dan çekilmeleri konusunda, seçim vaatlerinde söz verdiği üzere kendisinin gerekeni yaptığı’ mesajını veriyor.
ABD derin devleti ile Trump arasında devam eden psikolojik harbin nasıl sonuçlanacağını şimdiden kestirmek çok zor. Fakat net olarak bilinen bir şey var ki; değil ABD, tüm dünya bir araya gelse; Türk Devleti, ‘’milli politika’’ neyi gerektiriyorsa, onu yapma konusunda son derece kararlıdır. Bu konuda, iktidarı ve muhalefetiyle aynı duruşun sergileniyor olması, ABD başta olmak üzere tüm dünyaya verilen çok önemli bir mesajdır. ‘Türklerin olmadığı bir dünya’ hayali kuranlar; şanlı Türk Tarihi’ndeki binlerce örnekte olduğu gibi, dedelerinin akıbetine uğramaya mahkumdurlar.
Yusuf Karamanoğlu/DipDalgaHaber.com
