“Domuzdan post gavurdan dost olmaz.” der atalarımız.
Domuz denen hayvanın dinimize göre her şeyi pistir. Etinden tutunda derisine kadar her şeyiyle necistir. Postundan bile faydalanamaz, üzerinde namaz kılamazsın. Dışkıdan farksızdır, temizlenemez.
Eski düşman da buna benzer. Ne denli yakınlık gösterirse göstersin, inanmamak, dost olmamak gerekir. Dost görünüp her an sırtımızdan vurabilir. Kuzu postuna bürünmüş kurt gibidirler. Hele hele ki bu dost bildiğimiz(!) bir hıristiyan veya yahudi ise çok daha dikkat etmemiz gerekir.
Zaten Allah Teâlâ Mâide Suresi – 51 Ayetinde “Ey iman edenler..! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudur. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez” diye uyarmıyor mu bizi!..
Geçenlerde Japonya’da yapılan G20’i zirvesinde Trump’ın;
-Erdoğan’ın suçu yok.
-Obama Türkiye’ye adil davranmadı.
-Türkiye S-400 konusunda haklı.
-Erdoğan çetin biri ama iyi anlaşıyorum.
-Türkiye’ye karşı adil olmak zorundayız.” dedi.
Bir dönüş var da, 180 derecemi, yoksa 360 derece yapıp tekrar başamı sararlar onu zaman gösterecek. Trump tarafından söylenen bu tarz sözler sonrası olanları hatırlarsak; ek vergiler, doların yükselmesi gibi ticari yaptırımlar gelmişti, yine gelir mi bilemeyiz.
Dedik ya;
“Domuzdan post, gâvurdan dost olmaz.” diye. Tecrübeyle sabittir. Atalarımız boşuna söylememişler. Bunu çok yakın bir tarihte de yaşadık. PYD, YPG adı altında PKK terör örgütlerine silah verilmeyecek dendiği halde gizli gizli binlerce silahları tırlarla taşıyıp verilmedimi?..
S-400’lere gelecek olursak, çok şeyler yazıldı, çizildi, söylendi.
Özellikle S-400’lerin gelmesine günler kala, muhalif seslerini daha da artıran CHP’de mesele; Türkiye’nin S-400’leri alması mı yoksa S-400’leri Erdoğan Türkiye’sinin alması mıdır? Asıl sorun budur!..
S-400’lerin gelmesine haftalar bile kalmamışken “Barış” söylemlerini daha çok artıran bu zihniyet, savunma silahı olan, caydırıcılığı ile ön plana çıkan bir silahı neden istemez? Adı üstünde savunma silahı.
Ey CHP!..
Yesinler sizin barış anlayışınızı. Biz sizin barış anlayışınızı Dersim’in bombalamasından iyi biliriz..!
Ey CHP!..
Biz sizin dost edindiklerinizi asla dost edinmeyeceğiz. Kuzu postuna bürünmüş kurttan dost, domuzdan da post olmadığı gibi; gâvurdan da dost olmayacağını iyi biliriz.
Bir haber spikerimiz de, meçhul bir kişiden haber alıp ta duştan çıkıp lay lay lom havasında, acil kan aranıyor tarzında, yılların askeri bilgi birikimi İlker Başbuğ’da kim ola, bu işler benden sorula, ben küçük bir duş kuşuyum diye sunan Nevşin Mengü;
“S-400 o kadar da kapsamlı bir sistem değil” diyor. Ne demezsin Nevşin hanım. Düşman füze atarken biz de sapanla taş atalım istersen. Yada onu da atmayalım. Biz en iyisi başımıza bomba yağarken tweet atalım istersen!..
Senden de ancak böyle bir açıklama beklenirdi. Git kızım sen bir daha banyo yap. Böyle pis ve kirli bir bilgi belki yıkanarak, paklanarak temizlenir. Ama bu sefer saçlarını kurulamayı unutma. Sen ve senin gibi düşünenler.. Çok sığsınız ve basitsiniz.
Bakınız eski genel kurmay başkanı İlker Başbuğ S-400’ler hakkında katıldığı bir televizyon programında neler söylemiş.
“Stratejik bir savunma silahı ama size çok büyük avantaj ve üstünlük sağlıyor. Bakın mesela bu bölge hava savunma sistemini götürüp güneyde bir yere koydunuz. Bütün Suriye ve Irak’ı, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ı kapatıyorsunuz. Batıda bir yere koyun; bütün Ege’yi, Doğu Akdenizi, her tarafı kontrol altına alıyorsunuz. Çok, yani size büyük bir güç veriyor. Yani müthiş güç veren bir sistemden bahsediyoruz. Bir kere onu bir unutmamamız lazım. Çünkü yani bu S400’ler stratejik bölge hava savunma sistemi.”
Ak Parti iktidarına her zaman muhalif olan, hatta CHP’li olarak bildiğimiz İlker Başbuğ bile;
“Siyasi iktidarın politikasının doğru olduğunu düşünüyorum, PKK’nın Suriye’de devlet kurması, S-400 sistemini almamak, asla kabul edilemez” diyerek; ”söz konusu vatan’sa gerisi teferruattır” sözünün rehberliğinde birleşmemiz gerektiğinin güzel bir örneğini veriyor.
Bu durumda kendi kendimize sormalıyız S-400’lerin terör örgütleri ve düşmanlarımıza göz dağı vermek, caydırmak için alınıp ülkemize konuşlandırılmasında ne sakınca olabilir?.. Bu durumda S-400’ler kime batıyor? Terör örgütlerine mi, düşmanlarımıza mı yoksa içimizde ki hainlere mi..?
Yusuf Çebi/DipDalga.com